2007'de New York'a taşındı ve Models.com, ona 'Next Superstar' etiketini yapıştırdı. 2008 yılında New York Moda Haftası'nda birçok marka için podyuma çıktı. Gucci'nin Flora adlı parfümünün reklam kampanyasında yer aldı. 2009'da dizindeki sakatlığından dolayı bir süre podyuma çıkamadı; ama sene sonunda çıktığı D&G, Versace ve Fendi defileleriyle New York Magazine'den de iltifatları kaptı; Milano'nun 'Top Model'i seçildi. 2010'da Karl Lagerfeld tarafından fotoğrafları çekilen Pirelli takviminde yer aldı. Chanel'in sonbahar kış kampanyasının yüzü oldu ve bundan sonra da artık Chanel'in baş mankenlerinden biriydi.
Defilelerin birini açtı birini kapattı. V Magazine, the Discovery Issue sayısında, onu Elle Mcpherson'dan beri Avustralya'dan yapılan en büyük moda ihracatı olarak nitelendirdi.
Abbey'nin Annie Hall adında bir kertenkelesi var -büyük olasılıkla bu ad, Woody Allen'in filminden geliyor-. 10 tane piercingi var; bunlardan biri sağ göğüs ucunda. Dövmelerinden bahsedecek olursak da avuç içinde bir dövmesi var; el parmağının üstünde barış işareti bulunuyor; küçük bir baykuşa sahip ve de üst dudağının içinde saklı bir dövmesi bulunuyor. Üzerine bir de belinde, beyaz mürekkeple yaptırdığı 2 tane dövme var.-bu dövmeler görünmez-. Model olmasaymış dövmelerden oluşan ayaklı bir kolaj olacağını söylüyor.
Abbey, sanatla da uğraşıyor. Yağlı pastel kullanarak soyut resimler yapıyor. Erkek arkadaşı Matthew Hutchinson'un vokalisti olduğu Our Mountain adlı grupla sahneye çıkıp tef çalıyor ya da onlar çalarken o bir kenarda resim yapıyor.
Ona cinsel yönelimi sorulduğunda ise biseksüel olmadığını; fakat tecrübe edinmek için kız arkadaşlarının olduğunu söylüyor.
Bir de iş dışında onu görmek isterseniz kendisi Salvation Army'de takılıyor. Tarzını tamamlayan parçaları oradan alıyor. Uzun eteklerini, dantel çoraplarını, funky kürklerini ve gotik takılarını birkaç tasarım kıyafetiyle birlikte kullanıyor. Bu da onu tarz sahibi biri yapmaya yetiyor zaten.